Hipoglisemi glisemik kontrole ulaşmanın önünde bir engeldir
Tip 2 diyabet yönetiminde temel hedef normoglisemiye ulaşırken hipoglisemiden kaçınmaktır.1 Kronik hipergliseminin uzun dönemde asıl olarak makrovasküler komplikasyonların ve daha az oranda mikrovasküler komplikasyonların gelişimi ile ilişkili olduğu bilinmekle birlikte, glisemik dalgalanmalar (glisemik değişkenlik) ve tekrarlayan hipoglisemi gibi disglisemik göstergeler de advers kardiyovasküler olayların gelişiminde rol oynayabilir.
Hipoglisemi endişesi hastaların optimal glisemik hedeflere ulaşmasının önünde engel teşkil etmektedir.2 Hipoglisemi hastaları yaşam kalitesi, verimlilik yönünden olumsuz etkilediği gibi toplam diyabet maliyetlerini de artırıcı etkiye sahiptir.3
Hipoglisemiyi tanımak
Hipoglisemi şiddetine göre hafif, orta ve ağır olarak sınıflandırılır. Ağır hipoglisemi bilinç kaybı ve konvülsiyon gibi belirtilere neden olur ve başka birinin yardımını gerektirir. Hafif ve orta şiddetli hipoglisemi ise açlık hissi, titreme, terleme, dilde ağızda karıncalanma, uyuşukluk, sinirlilik, taşikardi, bulanık görme, baş ağrısı, karın ağrısı gibi farklı belirtiler gösterir.4
Hipoglisemi ve glisemik dalgalanmalar (glisemik değişkenlik)
Glisemik kontrol açısından hedefte görünen hastalarda glisemik dalgalanma düzeyi yüksekse hipoglisemi riskinin de yüksek olduğu gösterilmiştir.1 Farklı tedavi stratejileri ile ortalama glukoz düzeyini düşürerek hedef HbA1c düzeyine ulaşmak mümkündür, ancak tedavi yoğunlaştırıldıkça glisemik dalgalanmaların da arttığını gösteren çalışmalar vardır.1 Bu nedenle kronik hiperglisemiyi azaltmayı hedeflerken, glisemik dalgalanmaların da kontrol edilmesi önerilmektedir.1
Hipoglisemi klinik pratikte olduğundan daha az bildirilmektedir.5
Hipoglisemi daha çok tip 1 diyabetle ilişkili olarak değerlendirilse de tip 2 diyabette de oldukça sık karşılaşılmaktadır. Gerçek yaşam şartlarında hipogliseminin olduğundan daha az sıklıkla bildirildiğini tespit eden çalışmalar vardır.5 Japonya’da gerçekleştirilen web tabanlı bir anket çalışması son üç ay içinde tip 2 diyabet hastalarının %90’ının en az bir kez gündüz hipoglisemisi, %34’ünün en az bir kez noktürnal hipoglisemi yaşamasına rağmen, hastaların sırasıyla sadece %60 ve %42’sinin bu hipoglisemik olaydan doktoruna bahsettiği saptanmıştır.5
Hipoglisemiyi azaltmak için neler yapılabilir?
Hipoglisemi riskinin daha yüksek olduğu bilinen yaşlı, hastalık süresi uzun, sık hipoglisemi hikayesi olan, komorbideli hastalarda glisemik hedeflerin daha az sıkı olacak şekilde belirlenmesi önerilmektedir. Hastalar diyabet yönetimi, kullandıkları ilaçlar, evde kan şekeri takibi gibi konularda eğitilmeli, bilgilendirilmelidir.6
İlaç seçiminde de hipoglisemi riski düşük ajanların seçimi önemli bir faktördür.6 Glisemik hedeflere ulaşmak için çoğunlukla kombinasyon tedavilerini kullanmak gerekli olduğundan ilaçların kombine tedavideki hipoglisemi profilleri de göz önüne alınmalıdır.6
Referanslar:
- Monnier L et al. Diabetes Technology & Therapeutics 2011;13(8):813-818.
- Kulzer B et al. Exp Clin Endocrinol Diabetes 2014; 122: 167–172.
- Östenson CG et al. Diabet. Med. 2014;31, 92–101.
- Türk Diyabet Vakfı, Diyabet hakkında her şey. https://turkdiab.org/diyabet-hakkinda-hersey.asp?lang=TR&id=55.
- Sibert R et al. Curr Diab Rep 2018;18(8): 53.
- Moghissi E et al. Endocr Pract 2013;19(3):526-35.