T2DM Hastasının 1 Yılı
Tip 2 diyabet ömür boyu süren bir hastalıktır. Tedavinin ana amacı hastalığın uzun dönemli komplikasyonlarını azaltmaktır. Bunun için düzenli takip çok önemlidir. Bu bölümde her hastada yıllık olarak mutlaka uygulanması gereken takip adımlarını özetledik.
Diyabet eğitimi: Tip 2 diyabette tedavi başarısı hastaların yaşam tarzı değişikliklerini ne kadar uyguladıkları ve tedavi uyumu ile yakından bağlantılıdır. Bu alanlardaki başarı da hastanın hastalık kontrolünde aktif rol alması ile mümkündür. Bu nedenle hasta eğitimi çok önemlidir. Tip 2 diyabet hastalarınızın diyabet eğitimine destek olması amacıyla hazırladığımız bilgilendirme broşürlerine Tip 2 diyabet bilgilendirme broşürleri bölümünden ulaşabilirsiniz.
HbA1c ve evde kan glukoz testi: HbA1c her hastada 3-6 ayda bir mutlaka takip edilmelidir. Hastalar bu parametrenin glisemik kontrolün takibinde ve tedavinin etkililiğinin değerlendirilmesinde kullanılan bir ölçüm olduğu konusunda bilgilendirilmelidir.
Evde yapılan kan glukoz testi (SMBG) sıklığı hastaya göre belirlenmelidir. Tip 2 diyabette haftada 3-4 kez, açlık ve tokluk sonuçlarını gösterecek şekilde uygulanması önerilir. Tedavi değişiklikleri, araya giren enfeksiyonlar, akut hastalıklar gibi durumlarda test sıklığı artırılabilir.
Tedavinin etkililiği değerlendirilirken HbA1c ve SMBG birlikte değerlendirilmelidir.
Kan basıncı: Genel hedef ≤140/90 mmHg olmalıdır. Koşulları uygun hastalarda evde KB izlemi önerilmelidir ve her kontrolde kan basıncı ölçülmelidir. Kan basıncı ile birlikte kardiyovasküler (KV) risk faktörleri de dikkate alınmalıdır. Ciddi hipotansiyon riski bulunmayan, genç vakalarda kişinin tolere edebileceği daha düşük kan basıncı hedeflerine (≤130/80 mmHg) ulaşılmaya çalışılmalıdır.
Lipid profili: Sıklığı hastaya göre değişmekle birlikte her tip 2 diyabet hastasında her yıl yılda bir kez açlık lipid profili takip edilmelidir.
Göz dibi muayenesi (Diyabetik retinopati): Tip 2 diyabette tanıdan itibaren yılda bir göz dibi muayenesi yapılmalıdır. Muayene bulguları normalse 1 yıl sonra tekrar değerlendirilmelidir. Bulgular yine normalse takip aralıkları iki yıla çıkarılabilir.
Persistan mikroalbuminüri saptanan hastalarda retinopati riski yüksektir, bu sebeple mikroalbuminürili hastalarda göz dibi incelemesi daha sık aralıklarda yapılmalıdır. ¥ Gebelik planlayan diyabetli kadında gebelikten önce göz dibi ve gerekirse diğer muayeneler, ilk trimesterde ve sonra gerektiği sıklıkta yapılmalıdır.
Böbrek fonksiyonlarının takibi: İdrarda keton, protein, sediment incelemesi her vizitte yapılmalıdır. Albüminüri tanıda ve daha sonra her yıl bakılmalıdır. Yılda bir kreatinin ölçülmeli ve tahmini glomerular filtrasyon hızı (eGFR) hesaplanmalıdır. eGFR için Cockroft-Gault, MDRD, CKD-EPI formülleri kullanılabilir. Bu formüleri kullanan mobil uygulamaları kullanabileceğiniz gibi http://www.nefroloji.org.tr/formul.php adresini ziyaret edebilirsiniz.
Kardiyovasküler riskler ve aterosklerotik kalp hastalığını önleme: Tip 2 diyabetlilerde koroner arter hastalığı riski ve mortalitesi artmış, prognozu kötüleşmiştir. Diyabet ve makrovasküler hastalığı bulunan tüm erişkinlerde sekonder koruyucu olarak aspirin (75-150 mg/gün) kullanılmalıdır. 10 yıllık kardiyovasküler riski yüksek (>%10) olan diyabetli bireylerde primer koruma olarak aspirin 75-150 mg/gün kullanılmalıdır. En az bir ek risk faktörü (ailesinde KVH öyküsü ya da kendisinde hipertansiyon, dislipidemi veya mikroalbuminüri, sigara kullanımı) olan >50 yaş bireyler KV riski yüksek kişilerdir.
Sigara en önemli, değiştirilebilir KV risk faktörüdür. Epidemiyolojik olgu-kontrol çalışmaları, sigara kullanımı ile sağlık riskleri arasında neden-sonuç ilişkisi olduğunu net bir şekilde ortaya koymuştur. Gelişmiş ülkelerde istatistikler, her 5 ölümden 1’inin sigara içilmesinden kaynaklandığını göstermektedir. Sigara ayrıca, mikrovasküler komplikasyonların daha erken dönemde gelişmesi ve ilerlemesi ile ilişkili bulunmuştur.
Bazı ileriye dönük çalışmalarda, sigaranın tip 2 diyabet gelişme riskini artırdığı gösterilmiştir. Öte yandan, sigarayı bırakanlarda sigaranın kazandırdığı dudak alışkanlığını yenmek için abur-cubur gıdaların kontrolsüzce tüketilmesi kilo alımına ve diyabete yol açabilmektedir. Bu nedenle, sigara bırakma programlarında fiziksel aktivitenin artırılması ve sağlıklı beslenme gerekliliği üzerinde durulmalı ve hastalara diyetisyen desteği sağlanmalıdır.
Diyabet ekibinin tüm üyeleri (hekim, hemşire, diyetisyen ve psikolog), diyabetli hastalara her fırsatta ve ısrarla sigarayı bırakmalarını tavsiye etmeli, kullanılan sigara miktarı ve ne zamandır kullandığı sorgulanmalı, sigaraya tekrar başlama riski olan hastalara bu durumu önlemek için destek verilmeli, rutin diyabet bakımı/eğitimi programlarında etkisi kanıtlanmış sigarayı bırakma yöntemlerine de yer verilmelidir. Sağlık riskleri azaltılmış tütün ürünleri de (elektronik sigara, ısıtılmış tütün ürünleri, nikotin bantları vb.) zararlı oldukları için önerilmemektedir.
Diyabetik ayak: Ayakların detaylı muayenesi ve vasküler değerlendirme yapılmalı, hastalar ayak bakımı ve diyabetik ayaktan korunma konusunda eğitilmelidir. Ayaklar tanıda ve daha sonra her vizitte muayene edilmeli, hastalar bu konuda bilgilendirilmelidir.
Beslenme ve diyet önerileri: Tüm hastalar tıbbi beslenme tedavisi için beslenme uzmanına gönderilmelidir. Hastalara verilecek diyabet eğitimi mutlaka kilo kaybı sağlamaya yönelik sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemini, fiziksel aktivitesini nasıl artıracağına dair bilgileri içermelidir.
Mevsimsel grip aşısı: Tüm diyabetlilere yılda bir, tercihen Ekim-Kasım ayının başında mevsimel grip aşısı yapılmalıdır. Grip aşısının koruyuculuğu, özellikle yaşlılarda daha kısa (6-8 ay) sürmektedir.
Pnömokok Aşısı: Diyabetli bireyler de en az diğer kronik hastalıkları olan hastalar kadar pnömokok infeksiyonlarına yatkındırlar. Bu sebeple aşılanmaları gereklidir. Pnömokok infeksiyonlarından ve pnömokokal pnömoniden korunmak için ülkemizde iki çeşit pnömokok aşısı (13 valanlı konjuge pnömokok aşısı: PCV13 ve 23 valanlı pnömokok polisakkarid aşı: PPSV23) vardır. 64 yaşına kadar olan erişkinlerde dual aşılama ile daha güçlü koruma sağlanabileceği için önce PCV13, en az 1 yıl sonra PPSV23 yapılması önerilir.
Sadece tek aşı uygulama imkanı varsa PPSV23 seçilir ya da hangi aşı varsa o yapılabilir.
65 yaş ve üzerindeki hastalarda önce PCV13, 1 yıl sonra PPSV23 yapılır. Hasta bu aşıları 65 yaş öncesinde olmuş ve PPSV23 uygulamasının üzerinden 5 yıl veya daha fazla zaman geçmişse PPSV23 aşısı tekrarlanır.
Tüm diyabetli hastalara aşı uygulamaları ve zamanlaması konusunda bilgi verilmelidir.
Diş muayenesi: Tip 2 diyabetli tüm hastalara diş ve diş eti hastalıkları hakkında bilgi verilmeli ve yılda bir kez diş hekimi kontrolü önerilmelidir.
Kaynak: Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Diyabetes Mellitus ve Komplikasyonlarının Tanı, Tedavi ve İzlem Kılavuzu, 2020.